Bundan en az on bin yıl önce, Avrasya'nın ortalarında, birbirine bağlı denizlerden oluşan bir iç deniz ve o denizin çevresinde yaşayan bir millet var idi... Bu millet o çağdaki adı UYGUR olan TÜRK MİLLETİ idi.
Dünyanın başka yerlerinde yaşayan halklar avcılık ve toplayıcılık dönemini yaşarken TÜRKLER, TARIM VE HAYVANCILIK çağını yaşıyorlardı. Tohumu toprağa ekip ürün almayı; hayvanları alıştırıp onlardan yararlanmayı biliyorlardı.
Başkaları mağaralarda, ağaç kovuklarında yaşarken TÜRKLER, köyler, çadır köyler ve şehirler kurmuşlardı; madenleri eritip onlardan aletler yapıyorlardı. Ortak yaşamanın gereği olan TÖRE'leri ve varlığın gizlileriyle ilgili İNANÇLARI vardı.
TÜRKLER, GÖK TANRI'ya inanıyorlardı. GÖK TANRI bu dirlikte inançlı ve erdemli yaşayanları UÇMAK'a, inançsız ve erdemsizleri de TAMU'ya atardı,
GÖK TANRI, gökyüzündeki varlıkları, yeryüzünü ve kişioğlunu yaratan TEK TANRI idi...
TÜRK, GÖK TANRI'nın kişioğlunu yönetmek ve yönlendirmek için yarattığı ÖZEL bir millet idi...
İçdeniz kurudu
İÇDENİZİN kurumasıyla TÜRK'lerden, başka yerlere göçler oldu. Göç eden TÜRK'ler; gittikleri yerlerdeki yerli halkları yönettiler; yönlendirdiler ve UYGURLAŞTIRDILAR... Yani uygarlaştırdılar... UYGARLIK yeryüzüne böyle yayıldı... Hint, Çin, Sümer, Maya, Etrüsk, Roma, Öncül Yunan ve Anadolu uygarlığı böyle kuruldu.
Gidenler sayıca az idiler... Yerliler çok... Azlıklar, çoklukların içinde eriyip gittiler... Yeni halklar oluştu. Bu yeni halkların dillerine Türkçe sözler girdi... Çok, çok...
Avrupa'nın ortasındaki ALP Dağları'nın da, Amerika'daki ANT Dağları'nın da adını TÜRKLER koydu.
Ne diyordu ATATÜRK:
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları
Avrupa'nın Alpleri'nde Oğuz torunları
Doğudan doğan biz, batıda yine biz.
On bin yıl içinde adımız UYGUR da oldu; KUN da... Başka adlar da aldık... Bizim adımız andımız oldu... Ve gerçekte her çağda biz TÜRK olduk...
Kim bizim ruhumuzun derinliklerine girdiyse TÜRK oldu; kim çıkıp gittiyse bizden başka oldu... TÜRK hep var oldu.
Sanayi icat oldu
On bin yıllık TARIM ve HAYVANCILIK UYGARLIKLARI döneminin BİRİNCİL ULUSU biz idik...
Anlatması uzun sürer ama gerçektir. SANAYİ UYGARLIĞINI kaçırdık. Ve üç yüz yıldır öncü konumumuzu yitirdik.
Şimdi BİLGİ ÇAĞI'nı yaşıyoruz... Ne yazık ki onda da öncü değiliz. Başkaları buluş yapıyor; üretiyor, biz tüketiyoruz.
Yeni girilmekte olan NANO-TEKNİK çağına herkesten hızlı girmek ve sonra gelecek büyük gelişmelerin öncüsü olmaya ne dersiniz?
Diyorum ki;
Ey TÜRK!
Türk'sün! Kim olduğunu bil!
Binlerce yıllık geçmişini hatırla!
Silkin! Titre ve kendine dön!
Aklı ve bilimi yol gösterici yap! Türklüğünün derin ruh köklerinden güç al ve sıçra!
Gelecek çağı bugünden yaşa! Bütün gücünle eğitime yönel! Bilimlik çalışmaları ve en derin teknik araştırmaları destekle...
Alabildiğine...
ATATÜRK'ün açtığı yola yönel
-alıntıdır-